En uzun en çaresiz geceni düşün insanoğlu, sabah olmadı mı?
O halde aç gözlerini, Ölmek dediğin dirilmeye eş değil mi yani? Bırak kıyamet kıyam olsun,, Uyanışın yok oluşun olsun...Yeter ki uyan bu kan uykulardan. vazgeç ki göreceğin en tatlı rüya olsun...

Ve İnsan çağı kapandı.

İnsanoğlu büyük kayıplar vererek korkunç bir düşüş yaşadı. Öyle ki artık ne kıtalar, ne ülkeler
nede şehirler kaldı geriye. Diller ve ırklar bu düşüş sonrası birleşti lakin karanlık bir çağın
ortasında birleşseler de içlerinde durumu hazmedemeyenler mevcuttu.
Artık yeni bir yükseliş içerisindeydiler ancak kendilerinin ki değil, unutulmuş olan Safkan ırkının
yükselişiydi bu.. Ve şimdi ise Düşüşten 145 yıl sonrası anlatılmakta.. Zira bu geçen yıllar içinde hem
yaşayabilen insanlarda hem de iktidar sahiplerinde büyük değişimler meydana gelmişti...
Kazanmak yahut kaybetmek değildir artık amaç. Vampir zulmüne maruz kalmadan Safkan
yönetimi altında yalnızca hayatta kalabilmektir.
Zira artık ne rütbelerin nede mesleklerin hiçbir vasfı kalmamıştır. Ve şimdi bu Büyük krallığın gösterişli
fakat kanlı sarayı, bir kalesi, ona tabi tutulan gece ve gündüz akademisi, kan bankası ve
cezalandırılacaklar için La vendigo hapishanesi insanların duvarların ardına taşmalarını
engellemektedir...
SOLUKSUZ: Safkanlar, vampirler, evsizler ve avcılar dışında birkaç mistik yaratığında geçtiği İki farklı
düzen içinde tek bir iktidarlık tarafından yönetilen insanoğlunun neler yaşadığı ve bu düzende hayatta
kalmak ve kendi ırkları tarafından dahi düşman olarak görülecek iki kardeşin bu karanlık dünyada
nasıl büyük bir rol oynayacağını anlatan dram, direniş, ve yasakların içinde flizlenecek karanlık bir
aşkın düşündürücü kurgusu...