V Hakkındaki Tutanaklar

ebook

By Yusuf Solmaz

cover image of V Hakkındaki Tutanaklar

Sign up to save your library

With an OverDrive account, you can save your favorite libraries for at-a-glance information about availability. Find out more about OverDrive accounts.

   Not today
Libby_app_icon.svg

Find this title in Libby, the library reading app by OverDrive.

app-store-button-en.svg play-store-badge-en.svg
LibbyDevices.png

Search for a digital library with this title

Title found at these libraries:

Loading...

Sabah ezanından, gece on ikiye kadar olan süredeki olayları aktarması planlanan Taksi Ankara filminin ilk sahnesi, ezan sesinin eşlik ettiği jenerikten sonra şöyle başlar: Hayli soğuk olan hava henüz aydınlanmamıştır. Beş katlı eski bir apartmanda kapıcı dairesine benzeyen bir dairenin kapısı açılır. Dışarıya elli yaşlarında biri çıkar. Şahıs, sıralı çok katlı binalarla dolu dar sokaktaki apartmanın önündeki taksinin şoförüdür.
Şimdi bir taksinin içindeyiz... Araç usul usul yol alırken, kapı önlerinde, aileleriyle üşüyerek, okul servisini bekleyen, her yaştan öğrencilerle karşılaşırız. Şato rejimi seneler önce batıyla uyumlu olmasını istemediği saatleri değiştirmediğinden öğrenciler okula erken gitmek zorundadır. Film bu konuyu, üç beş görüntüyle ele alıp geçer. O sırada dikkat çeken konulardan biri de öğrencisiyle servis bekleyen kadınların çoğunun başının kapalı olmasıdır. Şato rejimi kurulduğundan beri türban takan kadın velilerin sayısında büyük artış olmuştur. Sokak lambaları yanarken ilk dersler, bütün okullarda, ışık altında yapılır. Giderek aydınlanan sokakların hareketlendiği, öksürerek belediye otobüslerine, metrolara koşanların sayısında büyük artış olduğu gözlenecektir. Elli yaşına yakın görünen, adının Ali olduğunu öğreneceğimiz, beş günlük sakallarına ak düşmüş, karısından seneler önce ayrılmış iki çocuk babası şoför, yolda gördüğü birini almak için aracı kenara çeker. Kapı açılır. İçeriye giren kırklı yaşlarda, şoförün de arkadaşı olan, ilerleyen konuşmalarda lisede görev yaparken işten atıldığını öğreneceğimiz, tıraş olmamış, saçı başı dağınık haldeki Mehmet adındaki öğretmendir. İki arkadaşın apar topar evden çıkmışa benzeyen dış görünüşü, zor yaşadıklarını, mutlu olmadıklarını kanıtlar gibidir. Diyalog devam ederken şoförün daha önce rehber öğretmen (okul psikolojik danışmanı) olup, aylık kazancındaki en çok giderin çocuklarının eğitimiyle kira bedeli olduğunu anlarız. Konuşmaların akışından devletin tepesindeki şato ortağı cemaatçilerin birbirine girdiğini, ortaklığı bozan tarafın karşı tarafın destekçilerini devlet kadrosundan attığını, ama arada solcu öğretmenlerin ezildiğini, özellikle Atatürkçüleri yok etmeye amaçlayan yumrukların, tekmelerin en çok onlara vurulduğunu öğreniriz. Anlaşılan şu ki sol görüşlü iki arkadaş, yüz binlerce kamu çalışanını, terörle ilişkilendiren, yargısız işten atmalara neden olan yasadan hemen sonra işten çıkarılmışlardır. İkisi de isteksiz, umutsuz görünür.

V Hakkındaki Tutanaklar